Çalışma hayatının ilk günü itibariyle emeklilik hayalleri şekillenmeye başlar. Oldukça uzun bir süreç olan çalışma hayatı, sonucunda kaliteli, nakit problemi yaşanmayan keyifli bir emeklilik hayali kurulur. Bu hayale kavuşmak için de yıllar heba edilir. Hem birikim yapılır, hem de yüksek dereceden emekli nasıl olunabilir formülünün cevabı aranır.
Tüm çalışma hayatı boyunca yapılan emeklilik ödemeleri, gün doldurma, prim eksiğini giderme gibi nitelendirilirken, aslında en önemli kısım çalışılan sürenin son 7 yıldırı. Emeklilik sistemi, 2008 yılı öncesinde sigortası başlamış olan kişilerin son 7 yılında sigorta primlerinin ödenme şekline göre emeklilik statüsünü belirliyor. Örneğin çalışma süresini doldurmuş ve son 7 yılı boyunca Bağ-Kur’lu olarak çalışmış bir kişinin prim ödemeleri ile alacağı emekli maaşı, hayatı boyunca Bağ-Kur’lu olarak çalışmış ama son 7 yılda SSK’ya transfer olmuş bir kişinin alacağı emekli maaşından düşük olacak.
Bu bağlamda emeklilik kurumu, son 7 yılın tamamında olmasa da yarısından bir gün fazlasında, yani emeklilik öncesindeki son bin 261 günde sigorta primlerinin hangi yılda yattığına bakıyor. Bu uygulama ile birlikte yapılacak sigorta primi ödemelerine bir düzen verilmesi, ödenilen kurumun son 3.5 yıllık süreç zarfında Bağ-Kur’dan SSK’ya taşınması halinde alınacak emekli maaşı da önemli ölçüde yükseliyor.
Emekli maaşı yükseltme yöntemleri arasında oldukça kabul gören bu yöntem, 2008 yılı sonrasında yani emeklilik sisteminde yapılan köklü değişiklikler sonrasında sigorta başlangıcı yapan kişiler için maalesef geçerli değil. Bu kişilerin ise çalışma hayatları boyunca ödenen sigorta primleri üzerinden emeklilik statüsüne kavuşup, alacakları maaşın belirlenmesi sağlanıyor.
